Bahar gezmelerimiz başladı. Güneş biraz yüzünü göstermiştiki biz de hemen giyip eşofmanlarımızı attık kendimizi sahildeki parka. Öyle de güzel peysaj yapmışlarki. Keşke İstanbul'un heryerinde böyle bakımlı ve geniş parklar yeşillikler olsa. Bu arada kafamız bir çok meseleye öyle takıldı ki, biz çocuğumuz olmadan önce de bu durumlara çok takılırdık lakin, çocuğumuz olduktan ve bebek arabalı yürüyüşlerimizden ve gezmelerimizden sonra daha da sinirlenir imrenir olduk bazı şeylere.
1- YOLLAR, DİKKATSİZ İNSANLAR, KURALSIZLIK YADA BOŞVERMİŞLİK YADA SAYGISIZLIK... adı her neyse bunun.
Yollarımızın ve kaldırımlarımızın bebek arabası kullananlar yada tekerlekli sandalye kullananlar yada görmeyenler yada benzer sebepleri olanlar için ne kadar da bozuk olduğunu, bazı yerlerinse belediye tarafından yapılmış olmasına rağmen kullanım için ne kadarda düzensiz ve yanlışlıklar içerisinde yapılmış olduğunu, insanların, özellikle şoförlerin bebek arabalılara karşı ne kadar da dikkatsiz ve umursamaz olduğunu fark ettik ve özellikle de birebir yaşadık.
2- Çocuğumuzu da alıp temiz hava çekelim içimize dediğimizde, yakın çevremizde şöyle uzun yürüyüşler yapabileceğimiz ne kadar da az park var bunu farkettik. Bazı yerlerde evet tamam sağolsunlar yapmışlar ama, sadece birkaç oyun alanından ibaret, çok az yeşillendirme var yada çimlendirme... Adım attığımız her yer bina bina bina...
Şöyle yeşil, ormanlık temiz hava alabileceğimiz bir yer düşündüğümüzde sadece bir kaç seçeneğimizin olduğunu onlara gitmek içinse en az 1 saat yol kat etmek zorunda olduğumuzu ve bu 1 saatte de trafikten ne derece bunalacağımızı düşündüğümüzde.... Daha bu güzel bahar gününü değerlendirmeden vaz bile geçebilirdik ki aklımıza esintili de olsa sahile inmek geldi :)
Ve keşke dedik, keşke çocuğumuz, çocuklarımız için, sakatlarımız için, biz stres atmaya ihtiyacı olan yetişkinler için daha iyi şartlar olsa....
Hello world!
3 yıl önce
0 yorum:
Yorum Gönder