Oyun grubumuzla yaptığımız oyuncak döngüsü (Sevgili Ülkü'nün fikriydi) işi yani her çocuk 1 oyuncak getirir ve o oyuncak herhafta bir diğerine geçer fikri çok işe yarıyor, bu sayede 2 haftada bir yeni bir oyuncağımız oluyor.
O döngüde dolanan Mor Kedi yayınlarının ilk sözlüğüm kitabımız bize geri geldiğinde sanırım Oğuz'da onun kıymetini anladı :) kitap geldi geleli elinde sürekli açıp bize resimleri göstererek ne olduklarını soruyor. En çokta tost makinasını sevdi dün akşam sanırım 20 kere felan o gösterdi bende tossttt makinası dedim vurgulu olarak çok hoşuna gitti gülmekten kırıldı :)))....
Bakış Açımız
İnsan ömrü ne kısa, oysa ki ne kadar çok şey var hayatta yapılacak, yaşanacak. 24 saate bir 24 daha eklense ve 2 günü 1 gün gibi, sevdiğimiz her şeyi 2 kere daha fazla yada 2 kat daha uzun yaşasak keşke.
Diyeceksiniz ki o zaman acılarda 2 kat olacak. Diyeceğim ki olmasa... Hayal bu ya acılarda 2'ye tam bölünebilse ve 1 yarım olsa bize kalan...
Acılara etkisiz eleman muamlesi yapıp, mutlulukları hep 2 ile çarpmaya çalışmak, sorunlara eşit zaman verip fazla üzerinde durmamak lazım hayatta ki bize verilen sürede bu sınavın tüm sorunlarını çözüp geçer not alabilelim.
Gerçi geçer not alsakta sonuç ne ki sınıf geçmek mi iyi bir hayata terfi etmek mi. Yok öyle bir sıralama tek amaç bu sınavı en az yürek acısıyla tamamlamak....son bardak suyumuzu içmeden, yıllar devirmiş o gözleri kapatmadan geriye dönüp baktığında hafıza son kez, en az kalbi kırmış olmalı insan, en az günahı işlemiş ama en fazla gezip/görmüş, en fazla sevmiş ve sevilmiş olmalı... ve bu hayatın üzerine bir bardak su içip öyle dalmalı son uykuya .... gy
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.
Benjamın Franklin