9 Ocak 2010

Tekirdağ açıklarında kaptan baba ve oğul :p

Haftasonu yaptığımız Tekirdağ gezisinde açıklarda bir gemi.... :)


Haftasonu muhabbeti.

Babanın sabah getirdiği çıtır ekmek köşesinden ufak ufak yenir. Elinden alabilene aşkolsun.
ucundan koparıp yemekte yok, illa bütün olacak....

8 Ocak 2010


Senin için, kurşuna dizilirim, kürek mahkumu olurum, elektrikli sandalyeye de otururum, hatta himalayalardan sırtımda tuz taşırım, çin'de 2012 gemisinde bile çalışırım karın tokluğuna, son uyku iğneside olurum vızzz gelir hepsi.....
şu zorla ellerinle ağzımızı açıpta elindekini yedirmene kopuyorum, fener ışığını tavana tutmana, kumandayı şööle uzatıp kanal değiştiriyomuş gibi yapmana, "geedik, de pisipisi, tata(tahta), uuu" diyen dillerine bayılıyorum...
Çıplak kalıpta vücudunu kıvırarak kaçmaya o koridoru koşmaya çalışmana, krem bulunca hemen yüzüne sürmene arada kaçamak yalamana, uyanınca hemen ayıcığınla güreşmeye başlamana, sonra onu bize verip günaydın dedirtmene, babanı her seferinde hep aynı yerinden ısırıp bağırtmana bana ise hiç dokunmamana :) ölüyorum....
Yıkanırken gıkını çıkarmadan suyla oynamana yüzüne su geldiğinde kucağıma kaçışmana, göbek gördünmü "uuuu" diye parmak sokmaya çalışmana, itfaiye, ambulans duyunca kaçırmamana uykulardan uyanmana bitiyorum....
Hele şu masum bakışını çok ama çok seviyorum.

7 Ocak 2010

Yol uykusu!

Nerede kalmıştık! En son 2. oyun grubu buluşmamızı paylaşmıştık...
Uzun zamandır ilk defa bu modda uyuyor. Öptüm konuştum ama tık yok illa uyuyacak. Kafa sağ sol yaptı ama...

5 Ocak 2010

Nihayet 2012

Fena değildi, evet görsel efektler çok iyi, hatta fazla detaylıydı. Seyretmesi zevkli, heyecanlı sürükleyici bir filmdi, Kaliforniya yerle bir olurken acaip etkileniyor insan. Yani çöküş sahneleri, patlama sahneleri gerçekten çok gerçekçi olmuş, ama kaçışlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim işte o noktada sanırım yeterli duyguyu veremiyor yönetmenler, çünkü butür filmlerde hep kurtuluş sahneleri çok abuk oluyor... tabi gülmeden düşünmeden eleştirmeden geçemeyeceğim şeyler de vardı,
1- Her zamanki gibi son anda 1 Amerikalının insanlığı (en azından bir kısmını) kurtarıyor oluşu! Öğğğ geldi artık....
2- 7 milyarlık (yani 2012 için tahmin edilen rakam bu) dünya nüfusunun bir dizi afet sonucu (dehşet veren bir kıyamet günü) yok olmasına dehşetle çıldırıp, yıkılması, kahrolması gereken bir kısım kurtarılmış insanın, böyle bir tepki vermek yerine, geminin kapısının dişlilerine sıkışan vida sökme aparatını yerinden çıkarıp, geminin kapısının kapanıp hareket etmesini sağlayan adamcağızın ölmeden o dişliler arasından kurtulmasına bu kadar sevinmesi beni dumur etti....
3- Bu arada gözümden kaçmadı ki, Çinliler ileride ihtiyaç hasıl olabilecek Nuh'un gemisi projesi ihalesini ucuz işçilikle çoktan kapmış durumda :)
Diğer bir gözle de Amerika gemi işinide Çin'e yaptırıyor bu filmde göya hahahah çok iyiydi!
4- Birde az öncede dediğim gibi, kıyamet kopuyor, onca dehşet anların ardından gene filmin sonunda ailelerini kaybeden jeolog oğlanla, başkanın kızı fingirdemeyi ihmal etmiyor!!!
5- Cep telefonlarının hala çekiyor olması...
6- Hepte kopuk aile konusu işlenir butür filmlerde....
Falan felan.....
Ama kesinlikle izlenmesi gereken bir film.

Bakış Açımız

İnsan ömrü ne kısa, oysa ki ne kadar çok şey var hayatta yapılacak, yaşanacak. 24 saate bir 24 daha eklense ve 2 günü 1 gün gibi, sevdiğimiz her şeyi 2 kere daha fazla yada 2 kat daha uzun yaşasak keşke.
Diyeceksiniz ki o zaman acılarda 2 kat olacak. Diyeceğim ki olmasa... Hayal bu ya acılarda 2'ye tam bölünebilse ve 1 yarım olsa bize kalan...
Acılara etkisiz eleman muamlesi yapıp, mutlulukları hep 2 ile çarpmaya çalışmak, sorunlara eşit zaman verip fazla üzerinde durmamak lazım hayatta ki bize verilen sürede bu sınavın tüm sorunlarını çözüp geçer not alabilelim.
Gerçi geçer not alsakta sonuç ne ki sınıf geçmek mi iyi bir hayata terfi etmek mi. Yok öyle bir sıralama tek amaç bu sınavı en az yürek acısıyla tamamlamak....son bardak suyumuzu içmeden, yıllar devirmiş o gözleri kapatmadan geriye dönüp baktığında hafıza son kez, en az kalbi kırmış olmalı insan, en az günahı işlemiş ama en fazla gezip/görmüş, en fazla sevmiş ve sevilmiş olmalı... ve bu hayatın üzerine bir bardak su içip öyle dalmalı son uykuya .... gy
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.

Benjamın Franklin

Kaç Tık