Senin için, kurşuna dizilirim, kürek mahkumu olurum, elektrikli sandalyeye de otururum, hatta himalayalardan sırtımda tuz taşırım, çin'de 2012 gemisinde bile çalışırım karın tokluğuna, son uyku iğneside olurum vızzz gelir hepsi.....
şu zorla ellerinle ağzımızı açıpta elindekini yedirmene kopuyorum, fener ışığını tavana tutmana, kumandayı şööle uzatıp kanal değiştiriyomuş gibi yapmana, "geedik, de pisipisi, tata(tahta), uuu" diyen dillerine bayılıyorum...
Çıplak kalıpta vücudunu kıvırarak kaçmaya o koridoru koşmaya çalışmana, krem bulunca hemen yüzüne sürmene arada kaçamak yalamana, uyanınca hemen ayıcığınla güreşmeye başlamana, sonra onu bize verip günaydın dedirtmene, babanı her seferinde hep aynı yerinden ısırıp bağırtmana bana ise hiç dokunmamana :) ölüyorum....
Yıkanırken gıkını çıkarmadan suyla oynamana yüzüne su geldiğinde kucağıma kaçışmana, göbek gördünmü "uuuu" diye parmak sokmaya çalışmana, itfaiye, ambulans duyunca kaçırmamana uykulardan uyanmana bitiyorum....
Hele şu masum bakışını çok ama çok seviyorum.