Emeklerken bu kadar çok mutlu olmamıştı yavrumuz, ama beşiğinde ayağa kalkmak sonrada ellerini bırakıp yumuşak zemine düşmek öyle çok ama öyle çok zevk veriyor ki ona hemen bir telaşla kalkıp aynı şeyi tekrar tekrar yapıyor, bu onu çoook ama çoook mutlu ediyor... Tabi ufak kazalarda olmuyor değil, şişen alınlar, çizilen yüzler....
Ne kadar zormuş o küçücük varlığın gözünün önünde hasta ve masum bir halde çaresizce inlemesi, ağlaması.... İlk ateşlenmemizdi (benim en çok korktuğum şey) ne zor insanın elinden gelen herşeyi yapması ama elinden hiç bir şey gelememesi...
Birkaç saat süren ateş; şurup, su ve mendil yardımı ile çok şükür ki atlatıldı.
İnsanın anne ve baba olduktan sonra kendi mutluluğu, evladının sağlığı ve mutluluğu ile kesin ve kat-i olarak bağıntılıymış...
Bir bebek için ilkler ne kadar önemlidir biliyormusunuz !!!!
Küçük üzüm tanemiz bir kaçgündür kendi kendine oturuyor.
Ki aslında hedef oturmak yada emeklemek değil bu mücadeleci Türk direkt olarak yürümek istiyor ki beşiğinde kendi kendine tutunarak ayağa kalkmak için hiçte zorlanmadı.
Resimler bir kaç gün sonra...
Mezun olduğum lise. Kepirtepe Anadolu Öğretmen Lisesi. Geçmişimin ve bu günümün bir araya geldiği bu özel günde dostlarla bir arada olmak, bir zamanlar o dostlarımla yemek yediğim yemekhanede oğlumla ve eşimle birlikte yemek yemek, hepsi olamasada hala görevde olan öğretmenlerimizle bir öğretmen olarak anı ve anıları paylaşmak enteresan duygularla doldurdu içimizi... Oğlu Ozan 2 yazında olan dostlarımız Tuna ve eşi Esin, şu an bebek bekleyen dostlarımız Uygar ve Meral...
Bakış Açımız
İnsan ömrü ne kısa, oysa ki ne kadar çok şey var hayatta yapılacak, yaşanacak. 24 saate bir 24 daha eklense ve 2 günü 1 gün gibi, sevdiğimiz her şeyi 2 kere daha fazla yada 2 kat daha uzun yaşasak keşke.
Diyeceksiniz ki o zaman acılarda 2 kat olacak. Diyeceğim ki olmasa... Hayal bu ya acılarda 2'ye tam bölünebilse ve 1 yarım olsa bize kalan...
Acılara etkisiz eleman muamlesi yapıp, mutlulukları hep 2 ile çarpmaya çalışmak, sorunlara eşit zaman verip fazla üzerinde durmamak lazım hayatta ki bize verilen sürede bu sınavın tüm sorunlarını çözüp geçer not alabilelim.
Gerçi geçer not alsakta sonuç ne ki sınıf geçmek mi iyi bir hayata terfi etmek mi. Yok öyle bir sıralama tek amaç bu sınavı en az yürek acısıyla tamamlamak....son bardak suyumuzu içmeden, yıllar devirmiş o gözleri kapatmadan geriye dönüp baktığında hafıza son kez, en az kalbi kırmış olmalı insan, en az günahı işlemiş ama en fazla gezip/görmüş, en fazla sevmiş ve sevilmiş olmalı... ve bu hayatın üzerine bir bardak su içip öyle dalmalı son uykuya .... gy
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.
Benjamın Franklin