1 Kasım 2011

İyi ki doğdun Oğuz, iyi ki girdin hayatımıza!


Her sene olduğu gibi bu sene de bir ritüeli gerçekleştirip sana duygularımızı anlatmaya çalışacağım.

Geçen akşam banyo sonrası tırnaklarını kesmeye odana gelen babana "dur şimdi resim yapıyorum resmim bitsin öyle" demişsin, baban da "ne zaman biter peki resmin" dediğinde "hımm 1 hafta sonra" demişsin. Korkarım ki bizle dalga geçer hale geldin.

geçen gün legolarla sürekli aynı renklerde yaptığın arabalarını "gel bak sana ne göstercem" diyerek beni odana çağırdığında "ne yaptın oğlum" soruma "bak renklerini değiştirdim diğerleri paslanmıştı" demen beni de dumura uğrattı. evet hep kırmızı olarak yaptığın arabaların bu sefer lacivertti.....

işte daha öyle çok anlık şeyler varki not düşmek istediğimiz. ama anlık yaşanıyor kimi akıllarda kalıyor kimi unutuluyor.
Taraf kelimesini tavas olarak söylerken artık bunu düzelttiğini bize bir bildiri ile açıklaman gerçekten akıl almaz "bak ben artık sağ tarafa sol tarafa diyebiliyorum".....

sana ufak bir doğum günü yaptık kendi aramızda dün akşam, abartmayı sevmiyoruz diye iyice abarttık bu özel günleri öylesi kutlama huyumuzu...
ama gerçekten senin annen de baban da bu konuda özürlü işte...
önemli olan keyifle o mumları söndürüp yine keyifle pastayı yiyor olmandı bizim için bence zaten senin için de önemli olan bu...


bu günlerde yaşanan şeyler öyle iç sızısı veriyor ki insana ülkemde bir çok kayıp can varken ve ülkemde bir çok evde gözyaşı ve ağıt varken, bizim bir arada mutlu ve sağlıklı olarak yaşıyor olmamız büyük bir nimet işte.....
Ne denebilir ki başka......

Nice yıllara nice yaşlara inşallah sağlıklı ve uzun ömürler versin Allah'ım sana gerisi hiç bir şey bu dünyada....


0 yorum:

Bakış Açımız

İnsan ömrü ne kısa, oysa ki ne kadar çok şey var hayatta yapılacak, yaşanacak. 24 saate bir 24 daha eklense ve 2 günü 1 gün gibi, sevdiğimiz her şeyi 2 kere daha fazla yada 2 kat daha uzun yaşasak keşke.
Diyeceksiniz ki o zaman acılarda 2 kat olacak. Diyeceğim ki olmasa... Hayal bu ya acılarda 2'ye tam bölünebilse ve 1 yarım olsa bize kalan...
Acılara etkisiz eleman muamlesi yapıp, mutlulukları hep 2 ile çarpmaya çalışmak, sorunlara eşit zaman verip fazla üzerinde durmamak lazım hayatta ki bize verilen sürede bu sınavın tüm sorunlarını çözüp geçer not alabilelim.
Gerçi geçer not alsakta sonuç ne ki sınıf geçmek mi iyi bir hayata terfi etmek mi. Yok öyle bir sıralama tek amaç bu sınavı en az yürek acısıyla tamamlamak....son bardak suyumuzu içmeden, yıllar devirmiş o gözleri kapatmadan geriye dönüp baktığında hafıza son kez, en az kalbi kırmış olmalı insan, en az günahı işlemiş ama en fazla gezip/görmüş, en fazla sevmiş ve sevilmiş olmalı... ve bu hayatın üzerine bir bardak su içip öyle dalmalı son uykuya .... gy
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.

Benjamın Franklin

Kaç Tık