Dondurma Molası;
Düşündümde Oğuz'umun hayatında ne kadar çok önemli bayan var. Teyzeler, halalar, kuzenler. Aydın'da altın kızlarla bir araya geldik. Sevgilerinden Oğuzu yere göğe sığdıramadılar... Oğuz'da da bir afra bir tafra, bir şımarıklık.... Her dediğini yaptırdı kızlara, garibim Ezgi'nin yüzüne bir tırmık atmışki kızım benim hiç sesini çıkarmadı, olsun o bile güzel demezmi bide üstüne :) İnşallah azcık aklı başına gelince bu kadar çok bayan tarafından sevilmenin kıymetini bilirsin küçük kuzum.
Dönüş yolumuz üzerinde bulunan Aydın'da 2 günlük bir mola verdik büyük ablamızda. Sabah süper bir kahvaltı yaptık, küçük bir göletin kenarında, ördeklerin envai çeşit çiçeklerin, böceklerin, ağaçların, kokuların arasında... Ama böyle bir kahvaltı olamaz. Resmini çekmemişim masanın çok hayıflandım bu duruma ama ..... :(
Bakış Açımız
İnsan ömrü ne kısa, oysa ki ne kadar çok şey var hayatta yapılacak, yaşanacak. 24 saate bir 24 daha eklense ve 2 günü 1 gün gibi, sevdiğimiz her şeyi 2 kere daha fazla yada 2 kat daha uzun yaşasak keşke.
Diyeceksiniz ki o zaman acılarda 2 kat olacak. Diyeceğim ki olmasa... Hayal bu ya acılarda 2'ye tam bölünebilse ve 1 yarım olsa bize kalan...
Acılara etkisiz eleman muamlesi yapıp, mutlulukları hep 2 ile çarpmaya çalışmak, sorunlara eşit zaman verip fazla üzerinde durmamak lazım hayatta ki bize verilen sürede bu sınavın tüm sorunlarını çözüp geçer not alabilelim.
Gerçi geçer not alsakta sonuç ne ki sınıf geçmek mi iyi bir hayata terfi etmek mi. Yok öyle bir sıralama tek amaç bu sınavı en az yürek acısıyla tamamlamak....son bardak suyumuzu içmeden, yıllar devirmiş o gözleri kapatmadan geriye dönüp baktığında hafıza son kez, en az kalbi kırmış olmalı insan, en az günahı işlemiş ama en fazla gezip/görmüş, en fazla sevmiş ve sevilmiş olmalı... ve bu hayatın üzerine bir bardak su içip öyle dalmalı son uykuya .... gy
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.
Benjamın Franklin
Dondurma Molası;
Düşündümde Oğuz'umun hayatında ne kadar çok önemli bayan var. Teyzeler, halalar, kuzenler. Aydın'da altın kızlarla bir araya geldik. Sevgilerinden Oğuzu yere göğe sığdıramadılar... Oğuz'da da bir afra bir tafra, bir şımarıklık.... Her dediğini yaptırdı kızlara, garibim Ezgi'nin yüzüne bir tırmık atmışki kızım benim hiç sesini çıkarmadı, olsun o bile güzel demezmi bide üstüne :) İnşallah azcık aklı başına gelince bu kadar çok bayan tarafından sevilmenin kıymetini bilirsin küçük kuzum.
Dönüş yolumuz üzerinde bulunan Aydın'da 2 günlük bir mola verdik büyük ablamızda. Sabah süper bir kahvaltı yaptık, küçük bir göletin kenarında, ördeklerin envai çeşit çiçeklerin, böceklerin, ağaçların, kokuların arasında... Ama böyle bir kahvaltı olamaz. Resmini çekmemişim masanın çok hayıflandım bu duruma ama ..... :(
0 yorum:
Yorum Gönder