Malum çocuk olduğu zaman tam mesai çalışansınız veya tam mesai öğrencisiniz demektir.
Bu nedenle sosyal aktiviteler yavaşlar, arkadaşlar azalır yada değişir (yani çocuklularla daha sık görüşülür, çocuksuz olanları ya göremezsiniz yada bir türlü bir araya gelemezsiniz)
sosyal yaşantınız, okuduğunuz kitaplar, ilgi alanlarınız, meraklarınız, zamanınız, mekanlarınız (en azından bizimki) genelde çocuğunuz üzerine kurulur. Herşey ona göre programlanır, ona göre yaşanır. Yani çok iyi bildiğimden ahkam kesmiyorum :) yaşayarak öğrendiğimden konuşabiliyorum böyle emin....
Ama herşeyden önce o geliyor. Hayatımızda "şimdi" yapamadığımız hiç bir şey için hayıflanmıyoruz çünkü hayatımızda "şimdi" sadece ve sadece çocuk yetiştirmek var, yani şu an çocuk yetiştirme akademisinde öğrenim görüyoruz ikimizde, baba ve anne olabilme eğitimi alıyoruz kısaca...Ve her nekadar anı yaşarken sinirlensekte, kızsakta bazen daralsakta hayatımızda yaşadığımız herşeyden çok çok farklı bir deneyim bu bizim için, yeri doldurulamaz bir tecrübe....
Gerçi bu eğitimin sonu yok o (inşallah) bizimle var oldukça eğitime devam...
Uzun zamandan sonra bir tiyatro gösterisi;
Haftasonu CAVEMAN(Mağaraadamı) na gittik BKM de tek kişilik bir oyun Alper Kul'un oynadığı. Kadın - erkek ilişkilerini mizahi bir şekilde anlatan çok komik bir oyundu. Kardeşimiz vesile olmasa haberimiz yoktu oyundan ama iyi ki de bizide plana dahil etmiş, uzun zamandır hiç bir oyundan bu kadar keyif almamıştık.
Her sahnede kendimizden bir parça bulduk karı-koca olarak, sürekli kahkahalarla bakışıp durduk birbirimize.
İşin kötü tarfı şimdi ne zaman trip atacak olsam, ona iş yerinde olanları anlatacak yada azıcık dedikodu yapacak olsam hemen oyun geliyor aklıma.... hem gülüyorum hemde susuyorum :))) Neyse çok iyi bir oyundu.
Hello world!
3 yıl önce
0 yorum:
Yorum Gönder