10 Temmuz 2009

Bebekle tatil A planı!

Tatil planları yapılmaya başlandı.

Bu sefer her zamankinden farklı olarak Oğuz'lu tatil planları yapılıyor haliyle.

Bizim M ile tatil anlayışımız deniz, kum, güneş, eğlence mekanları ve 5 adette yıldızdan ibaret değil aslında, "tur" mantığı bize acaip uyuyor ki bu sene bu mümkün değil.
- Oğuz'la nereye gidilebilir? Çok sıcak olmayan bi yerler olmalı.
- Oğuz'la nerede kalınır? Bizim değil de bebeğimizin her türlü ihtiyacına cevap verebilecek bir yer olmalı. (ilk akla gelen gidilen yerde hastanede olmalı mesela)
- Sakin bi yer mi olmalı yoksa eğlenceli, hareketli bir yermi? Tabii ki Oğuz için en sakin neresi ise orayı bulmalı?
- Oğuz ne yiyecek? Mümkün olduğunca yemek düzenin sadık kalınabilmeli, kavanoz mamalar, meyve püreleri, yoğurtlar, meyve suları (her ihtimale karşı) daha yola çıkarken yeterince stoklanmalı, gidince bakarız denmemeli. Gidilen otelse diyet menulerin olup olmadığı mutlaka sorulmalı, diyet mutfağın sebze haşlamalarından, çorbalarından, meyvelerinden yararlanmalı.
- Güneş kremi mi, güneş yağımı, bronzlaştırıcımı? Oğuz için mümkünse 50+ faktörlü alınmalı, mümkünse değil, kesinlikle o alınmalı.
- Mayomu/bikinimi, kitapmı/dergi mi...değil? Oğuz için mutlaka şapka, bebek arabası, gölgelikli simit, gölgelikli şişme havuz, mayo amaçlı bebek bezi, mümkün olduğunca çok badi, sinekten koruma bileziği, tülbenti/cibinliği... Bir de serin yaz geceleri ve gece gezmeleri için afilli bir kaç takım almalı.
- Bol bol güneşlenmeli bu sene, beyaz peynir gibi ortalıkta dolaşmamalı, dimi? Yoook, Oğuz mümkün olduğunca güneşten korunmalı, koruyucu krem sürmek yerine onu güneşten koruyacak açık renk, ince uzun kollu giysiler giydirilmeli. (aklıma gelen ilk fikir tülbent bezinden yada şile bezinden tunikler, şort yada pantalonlar...)
- Ağrımız sızımız olursa diye bir kaç ağrı kesici, yanıp kalırız diye yanık kremi, kaşıntı kremi almak lazım. Daha da öncelikli Oğuz için Calpol, caljel, demir ve devit, ateş ölçer :) ayrıca kabızlık ve ateş için fitiller....
- Mama tabağı ve kaşığı, sterilize etmek için bişeyler... tırnak makası, cımbız, termos, bornoz....
- 10.00-10.30’dan ikindi saat 16.00’ya kadar güneşe çıkmamalı, mümkünse güneş batınca güneşlenmeli :)
- Günün çoğunu otel odasında geçirme ve havanın sıcak olması ihtimaline karşın mutlaka klimanın olup olmadığı, çalışıp çalışmadığı denetlenmeli, buzdolabı olmalı.
- Bebeğin hiç görmediği yeni bir oyuncak sürpriz için edinilmeli.

Liste böylece uzar gider. Bu arada yol kısa olmalı, Oğuz sıkılmamalı.
Hava sıcak olmamalı, sabah serinden yola koyulmalı.
Yolda sık sık mola vermeli sevdiğim bu iki adam yorulmamalı.
Anne her şeye dayanmalı onları idare etmeli :)

Şimdilik gelişmeler bunlar... Akla gelenler mütemadiyen eklenmeli :)

Hiç bir şey unutulmamalı. He birde gitmeden bebekle tatil mi olur! diyenlere kulaklar tıkanmalı, hüsranla geri dönme ihtimalide düşünülerek olabilecek her şeye hazırlıklı olmalı.

GY

0 yorum:

Bakış Açımız

İnsan ömrü ne kısa, oysa ki ne kadar çok şey var hayatta yapılacak, yaşanacak. 24 saate bir 24 daha eklense ve 2 günü 1 gün gibi, sevdiğimiz her şeyi 2 kere daha fazla yada 2 kat daha uzun yaşasak keşke.
Diyeceksiniz ki o zaman acılarda 2 kat olacak. Diyeceğim ki olmasa... Hayal bu ya acılarda 2'ye tam bölünebilse ve 1 yarım olsa bize kalan...
Acılara etkisiz eleman muamlesi yapıp, mutlulukları hep 2 ile çarpmaya çalışmak, sorunlara eşit zaman verip fazla üzerinde durmamak lazım hayatta ki bize verilen sürede bu sınavın tüm sorunlarını çözüp geçer not alabilelim.
Gerçi geçer not alsakta sonuç ne ki sınıf geçmek mi iyi bir hayata terfi etmek mi. Yok öyle bir sıralama tek amaç bu sınavı en az yürek acısıyla tamamlamak....son bardak suyumuzu içmeden, yıllar devirmiş o gözleri kapatmadan geriye dönüp baktığında hafıza son kez, en az kalbi kırmış olmalı insan, en az günahı işlemiş ama en fazla gezip/görmüş, en fazla sevmiş ve sevilmiş olmalı... ve bu hayatın üzerine bir bardak su içip öyle dalmalı son uykuya .... gy
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.

Benjamın Franklin

Kaç Tık