21 Aralık 2012
15 Aralık 2012
8 Aralık 2012
7 Aralık 2012
12 büyük işadamı başarının sırlarını tek cümlede anlattı!
Hepsinin ayrı bir kariyeri, hepsinin hayata bıraktığı çok şey var. Başarıyı istemişler, yakalamışlar, kavramışlar ve “marka”
olmuşlar. Türkiye’nin dünyaya ismini duyurdukları bu 12 büyük işadamı
başarıyı “tek cümlede” nasıl tanımladı dersiniz? Her cümlenin bir
“hayat” barındırdığını ve “başarının anahtarına!” kılavuzluk ettiğinin
altını çizmek istedim. (Özgür ŞAHİN)
Cem Boyner: Her adımı hayatınız sanki o kadarmış gibi atın.
Bülent Eczacıbaşı: Hiçbir şey yapmayanın cezası, hata yapanınkinden daha büyük olmalı.
İnsan sarrafı yoktur, bir insanı tanımak ve değerlendirebilmek için çok vakit ve
çaba harcamak berektiğini bilenler vardır.
Bülent Eczacıbaşı: Hiçbir şey yapmayanın cezası, hata yapanınkinden daha büyük olmalı.
İnsan sarrafı yoktur, bir insanı tanımak ve değerlendirebilmek için çok vakit ve
çaba harcamak berektiğini bilenler vardır.
İshak Alaton: Rotasını bilmeyen yelkenliye hiçbir
rüzgar yaramaz. Size menfi görünen, ancak yaratılışınızdan kaynaklandığı
için değiştirme imkanı bulamadığınız hususlar üzerinde durmayın.
Rahmi Koç: Kazandığın kadar harcarsan, fakirleşiyorsun demektir. Dolayısıyla bütçenizi bilin. Hayatta bir yere varmak için hırslı olun fakat hırsınız, mantığınızın önüne geçmesin.
Ferit F. Şahenk : Çevrenizdeki herkese size davranılmasını istediğiniz gibi davranın.
Hata yapmaktan korkmayın. Tecrübe ancak böyle kazanılır. Başarı, zamana ayak Uydurmak demektir.
Vitali Hakko: Taklit edilmekten korkmayın, tersine övünç duyun. Yaratamazsanız Üretemezsiniz, Üretemezseniz pazarlayamazsınız. Bu kutsal üçlü bir bütündür.
Ahmet Nazif Zorlu: Sakin yağacaksın bakarsın sonra yeşerir.
Jak V. Kamhi: Yüz başarın olabilir, bir ihmal işi bitirir!
Rahmi Koç: Kazandığın kadar harcarsan, fakirleşiyorsun demektir. Dolayısıyla bütçenizi bilin. Hayatta bir yere varmak için hırslı olun fakat hırsınız, mantığınızın önüne geçmesin.
Ferit F. Şahenk : Çevrenizdeki herkese size davranılmasını istediğiniz gibi davranın.
Hata yapmaktan korkmayın. Tecrübe ancak böyle kazanılır. Başarı, zamana ayak Uydurmak demektir.
Vitali Hakko: Taklit edilmekten korkmayın, tersine övünç duyun. Yaratamazsanız Üretemezsiniz, Üretemezseniz pazarlayamazsınız. Bu kutsal üçlü bir bütündür.
Ahmet Nazif Zorlu: Sakin yağacaksın bakarsın sonra yeşerir.
Jak V. Kamhi: Yüz başarın olabilir, bir ihmal işi bitirir!
Hüsnü Özyeğin: 100 metre değil, maraton koşun.
Acilen yurtdışına açılın. Yoksa ileride yer bulamazsınız! Yer kapma
savaşı sadece Türkiye’de değil.
Tuncay Özilhan: İnsanı, organizasyonun en önemli unsuru olarak görün.
Mustafa Koç: Elinizden ve dilinizden kimseye zarar gelmesin. Önyargılı olmayın.
Aşırılıktan kaçının. Haksız kazançtan uzak durun.
Şarık Tara: Zoru tercih edip çabuk ilerleyin. Şartlar ne olursa olsun, dürüstlükten ayrılmayın.
Kaynak : Cnbc-E Busines
Tuncay Özilhan: İnsanı, organizasyonun en önemli unsuru olarak görün.
Mustafa Koç: Elinizden ve dilinizden kimseye zarar gelmesin. Önyargılı olmayın.
Aşırılıktan kaçının. Haksız kazançtan uzak durun.
Şarık Tara: Zoru tercih edip çabuk ilerleyin. Şartlar ne olursa olsun, dürüstlükten ayrılmayın.
Kaynak : Cnbc-E Busines
6 Aralık 2012
20 SORUDA HAYAT KALiTENiZi ÖLÇÜN
1. Her gün yeterli ve düzenli bir şekilde uyuyor musunuz? (Son araştırmalar, en az yedi saat uykunun gerekli olduğunu söylüyor.)
2. Uykunuzun kalitesinden memnun musunuz?
3. Düzenli yemek yiyor musunuz? Kahvaltı yapıyor musunuz?
4. Kafein, şeker, tuz gibi maddeleri, işlenmiş gıdaları tüketiminiz limitli mi?
5. Haftada en az üç kez egzersiz yapıyor musunuz?
6. Her gün en az bir saatinizi iş dışında bir aktiviteyle uğraşmaya, dinlenmeye, gevşemeye veya bir hobiye ayırıyor musunuz?
7. Stresle baş etme yöntemlerini biliyor musunuz?
8. Araba kullanırken kemer takıyor musunuz?
9. İçkiliyken araba kullanıyor musunuz veya içkili birinin aracına biniyor musunuz?
10. Fiziksel veya ruhsal bir şikayetiniz olduğunda bunun nedenlerini araştırmak ve tedavi olmak için gerekli yardımı alıyor musunuz?
11. Fiziksel veya ruhsal şikayetleriniz için önerilen tedavileri düzenli ve aktif olarak sürdürüyor musunuz?
12. Sigara veya alkol tüketiyorsanız bu, sağlığınızı etkileyecek düzeyde mi?
13. Kilonuz sağlıklı sınırlarda mı?
14. Yaşadığınız ortamdan memnun musunuz?
15. Aile ve arkadaşlarınızla vakit geçiriyor musunuz?
16. Duygularınızı, düşüncelerinizi ve isteklerinizi ifade edebiliyor musunuz?
17.Hayattan keyif almak için anın tadını çıkarabiliyor musunuz?
18.Zamanınızı iyi ayarlayabiliyor musunuz, yoksa hep bir telaş içinde misiniz?
19. Kendinizle ilgili herhangi bir sıkıntınız olduğunda, fiziksel ve ruhsal durumunuzu, çevrenizi, yaşam şartlarınızı ve alışkanlıklarınızı gözden geçirip sıkıntınızın kaynağını arıyor musunuz?
20.Bütünsel sağlığınız için sorumlu kişinin sadece kendiniz olduğunun bilincinde misiniz?
2. Uykunuzun kalitesinden memnun musunuz?
3. Düzenli yemek yiyor musunuz? Kahvaltı yapıyor musunuz?
4. Kafein, şeker, tuz gibi maddeleri, işlenmiş gıdaları tüketiminiz limitli mi?
5. Haftada en az üç kez egzersiz yapıyor musunuz?
6. Her gün en az bir saatinizi iş dışında bir aktiviteyle uğraşmaya, dinlenmeye, gevşemeye veya bir hobiye ayırıyor musunuz?
7. Stresle baş etme yöntemlerini biliyor musunuz?
8. Araba kullanırken kemer takıyor musunuz?
9. İçkiliyken araba kullanıyor musunuz veya içkili birinin aracına biniyor musunuz?
10. Fiziksel veya ruhsal bir şikayetiniz olduğunda bunun nedenlerini araştırmak ve tedavi olmak için gerekli yardımı alıyor musunuz?
11. Fiziksel veya ruhsal şikayetleriniz için önerilen tedavileri düzenli ve aktif olarak sürdürüyor musunuz?
12. Sigara veya alkol tüketiyorsanız bu, sağlığınızı etkileyecek düzeyde mi?
13. Kilonuz sağlıklı sınırlarda mı?
14. Yaşadığınız ortamdan memnun musunuz?
15. Aile ve arkadaşlarınızla vakit geçiriyor musunuz?
16. Duygularınızı, düşüncelerinizi ve isteklerinizi ifade edebiliyor musunuz?
17.Hayattan keyif almak için anın tadını çıkarabiliyor musunuz?
18.Zamanınızı iyi ayarlayabiliyor musunuz, yoksa hep bir telaş içinde misiniz?
19. Kendinizle ilgili herhangi bir sıkıntınız olduğunda, fiziksel ve ruhsal durumunuzu, çevrenizi, yaşam şartlarınızı ve alışkanlıklarınızı gözden geçirip sıkıntınızın kaynağını arıyor musunuz?
20.Bütünsel sağlığınız için sorumlu kişinin sadece kendiniz olduğunun bilincinde misiniz?
Yazan : Başak Deniz
Kaynak : milliyet.com.tr
Kaynak : milliyet.com.tr
21 Kasım 2012
Doğarken dünyaya bir kullanma kılavuzu ile gelmediniz!
Doğarken dünyaya bir kullanma kılavuzu ile gelmediniz; aşağıdaki kurallar yaşamınızı daha iyi kılmak içindir.
1. Size bir vücut verilecektir. Onu beğenebilir ya da ondan nefret edebilirsiniz, ancak kesin olan bir şey varsa o da ömrünüzün geri kalanı boyunca ona sahip olacağınızdır.
2. Dersler öğreneceksiniz. “Yeryüzünde Yaşam” isimli tam zamanlı gayrı resmi bir okula kaydoluyorsunuz. Her kişi veya her olay birer Evrensel Öğretmen’dir..
3. Hatalar yoktur, yalnızca dersler vardır. Büyümek bir deneyim sürecidir. “Başarı” kadar “yenilgiler” de bu sürecin bir parçasıdır.
4. Bir ders öğrenilene kadar tekrar edilir. Bu ders, ta ki siz öğrenene kadar size çeşitli biçimlerde anlatılır — ancak ondan sonra bir sonraki derse geçebilirsiniz..
5. Eğer kolay dersleri öğrenemezseniz bu dersler giderek zorlaşırlar. Dışsal sorunlar içsel durumunuzun kesin bir yansımasıdır. İçsel engelleri ortadan kaldırdığınız zaman dış dünyanız değişir. Acı, evrenin sizin dikkatinizi çekme şeklidir.
6. Davranışlarınız değiştiği zaman bir dersi öğrenmiş olduğunuzu anlarsınız.. Bilgelik egzersizdir. Bir şeyin bir parçası, hiç bir şeyin birçoğundan daha iyidir.
7. “Bura” dan daha iyi bir “orası ”yoktur. “Orası” dediğiniz yer “burası” olduğu zaman gene “bura ”ya kıyasla daha iyiymiş gibi görünen bir “orası” olacaktır.
8. Diğer insanlar yalnızca sizin aynanızdırlar. Diğer bir kişinin bir yönü sizin kendinizde sevdiğiniz ya da nefret ettiğiniz bir yönünüzü yansıtmadıkça onu sevmeniz ya da ondan nefret etmeniz mümkün değildir.
9. Yaşamınız size bağlıdır. Yaşam size tuvali sunar, resmi siz yaparsınız . Yaşamınıza sahip çıkın — yoksa başkası sahip çıkacaktır.
10. Daima ne isterseniz onu alırsınız. Bilinçaltınız kendinize çektiğiniz enerjileri, deneyimleri ve insanları doğrulukla belirler — dolayısıyla ne istediğinizi bilmenin en güvenilir yolu neye sahip olduğunuzu görebilmektir. Kurbanlar yoktur, yalnızca öğrenciler vardır.
11. Doğru ya da yanlış yoktur, ama sonuçlar vardır. Ahlaki yaklaşımların faydası olmaz. Yargılamalar ise yalnızca davranış kalıplarını korumak içindir. Yalnızca yapabildiğinizin en iyisini yapın.
12. Cevaplar kendi içinizdedir. Çocukların başkalarının rehberliğine ihtiyacı vardır; bizler ise olgunlaştıkça “Ruhun Yasalarının yazılı olduğu kalbimize güveniriz. Bildikleriniz duyduklarınızdan, okuduklarınızdan ya da size söylenenlerden çok daha fazladır. Yapmanız gereken yegâne şey bakmak, dinlemek ve güvenmektir.
13. Doğduğunuzda bunların hepsini unutacaksınız.
14. Ne zaman arzu ederseniz hatırlayabilirsiniz.
Chérie Carter-Scott’un “Hayat Bir Oyunsa, İşte Kuralları” adlı kitabından alıntıdır.
1. Size bir vücut verilecektir. Onu beğenebilir ya da ondan nefret edebilirsiniz, ancak kesin olan bir şey varsa o da ömrünüzün geri kalanı boyunca ona sahip olacağınızdır.
2. Dersler öğreneceksiniz. “Yeryüzünde Yaşam” isimli tam zamanlı gayrı resmi bir okula kaydoluyorsunuz. Her kişi veya her olay birer Evrensel Öğretmen’dir..
3. Hatalar yoktur, yalnızca dersler vardır. Büyümek bir deneyim sürecidir. “Başarı” kadar “yenilgiler” de bu sürecin bir parçasıdır.
4. Bir ders öğrenilene kadar tekrar edilir. Bu ders, ta ki siz öğrenene kadar size çeşitli biçimlerde anlatılır — ancak ondan sonra bir sonraki derse geçebilirsiniz..
5. Eğer kolay dersleri öğrenemezseniz bu dersler giderek zorlaşırlar. Dışsal sorunlar içsel durumunuzun kesin bir yansımasıdır. İçsel engelleri ortadan kaldırdığınız zaman dış dünyanız değişir. Acı, evrenin sizin dikkatinizi çekme şeklidir.
6. Davranışlarınız değiştiği zaman bir dersi öğrenmiş olduğunuzu anlarsınız.. Bilgelik egzersizdir. Bir şeyin bir parçası, hiç bir şeyin birçoğundan daha iyidir.
7. “Bura” dan daha iyi bir “orası ”yoktur. “Orası” dediğiniz yer “burası” olduğu zaman gene “bura ”ya kıyasla daha iyiymiş gibi görünen bir “orası” olacaktır.
8. Diğer insanlar yalnızca sizin aynanızdırlar. Diğer bir kişinin bir yönü sizin kendinizde sevdiğiniz ya da nefret ettiğiniz bir yönünüzü yansıtmadıkça onu sevmeniz ya da ondan nefret etmeniz mümkün değildir.
9. Yaşamınız size bağlıdır. Yaşam size tuvali sunar, resmi siz yaparsınız . Yaşamınıza sahip çıkın — yoksa başkası sahip çıkacaktır.
10. Daima ne isterseniz onu alırsınız. Bilinçaltınız kendinize çektiğiniz enerjileri, deneyimleri ve insanları doğrulukla belirler — dolayısıyla ne istediğinizi bilmenin en güvenilir yolu neye sahip olduğunuzu görebilmektir. Kurbanlar yoktur, yalnızca öğrenciler vardır.
11. Doğru ya da yanlış yoktur, ama sonuçlar vardır. Ahlaki yaklaşımların faydası olmaz. Yargılamalar ise yalnızca davranış kalıplarını korumak içindir. Yalnızca yapabildiğinizin en iyisini yapın.
12. Cevaplar kendi içinizdedir. Çocukların başkalarının rehberliğine ihtiyacı vardır; bizler ise olgunlaştıkça “Ruhun Yasalarının yazılı olduğu kalbimize güveniriz. Bildikleriniz duyduklarınızdan, okuduklarınızdan ya da size söylenenlerden çok daha fazladır. Yapmanız gereken yegâne şey bakmak, dinlemek ve güvenmektir.
13. Doğduğunuzda bunların hepsini unutacaksınız.
14. Ne zaman arzu ederseniz hatırlayabilirsiniz.
Chérie Carter-Scott’un “Hayat Bir Oyunsa, İşte Kuralları” adlı kitabından alıntıdır.
Ayşenur Yazıcı'nın Twitter'da paylaştığı bir yazı.
10 Kasım 2012
yanlız bir hafta sonu
bulutlar gibi çatıktı kaşlarım dolu dolu gözlerle yağmurlarla ağlayasım vardı bedenim dur dedikçe onunla da kavga ettim sus duymak istemiyorum diye sanki uzaklaşasım kaçasım vardı kimse yoktu başka yağmur vardı benden hırçın deniz rüzgar bir de çatık bulutlar
iyi geldi galiba yordum kendimi duygularımı biraz oksijen enjekte ettim rahatladı organlarım martıya özendim kızdım ben deli gibi kanat çırpsamda sanki yerimde sayıyor gibiyim o is tek hamlede havalanıverdi adil değil
sonra dedim yanlızlık Allah'a mahsus...
23 Ekim 2012
Oğuz & annesi
Bu yeni nesle akıl sır ermiyor bizim oğlan bu
saatte uyumaya calışırken"önce ağlar , ben susturmaya çaşışırken ama
ağlamamı durduramıyorum der, sonra konuşmaya başlar ......sonra ama
neden bu kadar cok şey soylemek istiyorumki,babamın bilgisayarında
kızgınkuşlar ateşli bir reklam yapmış neden acaba! Siyah kuşlarda
ateşlimi ateşsizmi öğrenmek istemiş, bize sorsalardı
söylerdik........kuşlar kızgın olurmu........neden o zaman kızgın kuşlar
var..."oğluuuum ne diyorsun....
Dahası da var; ben konuyu degiştirmeye calışınca oof kafamı karıştırıyorsun hangi konuda kalmıştık anne...benden azarı işitince de ağlama hazırlıkları yaparak gözlerimin içi yaşlarla doldu anneee.....şimdide odasından bağırıyor bu gece beni hiç mutlu edemiyorsun...."sevindim aslında demek hergece mutluymuş ;) ben de seslendim ona ne guzel o zaman en kötü günümüz böyle olsun oğluuuum....
Dahası da var; ben konuyu degiştirmeye calışınca oof kafamı karıştırıyorsun hangi konuda kalmıştık anne...benden azarı işitince de ağlama hazırlıkları yaparak gözlerimin içi yaşlarla doldu anneee.....şimdide odasından bağırıyor bu gece beni hiç mutlu edemiyorsun...."sevindim aslında demek hergece mutluymuş ;) ben de seslendim ona ne guzel o zaman en kötü günümüz böyle olsun oğluuuum....
Oğuz & annesi
Oğuz ve annesi replikleri;anne«sevgiliiim,sen kimin sevgilisisin» oğuz«annemin,babamın,babannemi n,filizin,burcunun,şevvalin,de demin,nurun...»
annesi«sadece benim ol,ne dersin» oğuz«ama bu haksızlık olur» anne«kime
haksızlık olur?» oguz«beni seven insanlarıma haksızlık olur» ...
18 Ekim 2012
oğuz& annesi
Oğuz apartman kapısını çalar ;
anne;
– kimo?
Oğuz;
–biziz,der ve yanındaki babasına;
–biziz dediğimde biz olduğumuzu nerden anladı?
anne;
– kimo?
Oğuz;
–biziz,der ve yanındaki babasına;
–biziz dediğimde biz olduğumuzu nerden anladı?
21 Eylül 2012
Geleceğin suçlusunu yetiştirmek için...
Ey anne ve babalar! Geleceğin suçlusunu yetiştirmek için şu 8 basit kuralı uygulamanız yeterli...
1. Daha küçükken çocuğa ne isterse vermeye başlayın!
Ki, böylece herkesin onun geçimini sağlamakla mükellef olduğuna inansın...
2. Çocuğunuz fena sözler söylediğinde gülün!
Ki, kendisinin akıllı olduğuna inansın...
3. Ona düşünmeyi, beynini kullanmayı sakın öğretmeyin!
Bırakın, on sekizine gelince kendisi karar versin...
4. Yerde bıraktığı her şeyi kaldırın: kitaplarını, giysilerini, pabuçlarını... Onun için her şeyi siz yapın!
Ki, sorumlulukları hep başkalarına yüklesin...
5. Onun önünde sık sık kavga edin!
Ki, bir gün aile parçalanırsa pek de şaşırmasın...
6. Ona istediği kadar harçlık vermekten kaçınmayın!
Ki, asla kendi parasını kazanmanın ne demek olduğunu öğrenmesin...
7. Yiyecekmiş, içecekmiş, konformuş, tüm arzularını yerine getirin!
Ki, istediklerini her zaman elde etmeye şartlansın...
8. Komşulara, öğretmenlere, polise, vs. karşı hep onun tarafında olun!
Ki, hepsine karşı önyargılarla davransın...
(Prof.Dr. Üstün DÖKMEN)
1. Daha küçükken çocuğa ne isterse vermeye başlayın!
Ki, böylece herkesin onun geçimini sağlamakla mükellef olduğuna inansın...
2. Çocuğunuz fena sözler söylediğinde gülün!
Ki, kendisinin akıllı olduğuna inansın...
3. Ona düşünmeyi, beynini kullanmayı sakın öğretmeyin!
Bırakın, on sekizine gelince kendisi karar versin...
4. Yerde bıraktığı her şeyi kaldırın: kitaplarını, giysilerini, pabuçlarını... Onun için her şeyi siz yapın!
Ki, sorumlulukları hep başkalarına yüklesin...
5. Onun önünde sık sık kavga edin!
Ki, bir gün aile parçalanırsa pek de şaşırmasın...
6. Ona istediği kadar harçlık vermekten kaçınmayın!
Ki, asla kendi parasını kazanmanın ne demek olduğunu öğrenmesin...
7. Yiyecekmiş, içecekmiş, konformuş, tüm arzularını yerine getirin!
Ki, istediklerini her zaman elde etmeye şartlansın...
8. Komşulara, öğretmenlere, polise, vs. karşı hep onun tarafında olun!
Ki, hepsine karşı önyargılarla davransın...
(Prof.Dr. Üstün DÖKMEN)
10 Eylül 2012
Oğuz & Babası
Oğuz re klamlarda duyduğunu nasıl kullanıyor; baba derki;–oğuz haydi hazırlan okul alışverişine gidiyoruz.
Oğuz der ki;–baba televizyonda diyorki okul alışverişi sizi tüketmesin..... : )))
Oğuz der ki;–baba televizyonda diyorki okul alışverişi sizi tüketmesin..... : )))
9 Eylül 2012
5 Eylül 2012
ŞİMDİNİN GÜCÜ
Herkes mutlaka okumalı! Geçmiş ve geleceğin yaşadığımız hayat üzerinde hiç bir anlamı olmadığını, sadece ve sadece şimdide yaşadığımızın bilincine varmamız gerektiğini anlatan bir kitap.
Bugün iyi olan, bugünü iyi yapar, geçmişini affeder, geçmişi ile barışır, geçmişin etkisinden kurtulur ve kendine iyi bir gelecek de hazırlar.
Hayatın akışına uyabilmek, olanı olduğu gibi kabullenmek, değiştiremediklerimiz için kendimizle barışmak, kabullenmek, karşımıza çıkan engellere , acılara, mutsuzluklara direnmeden onların içimizden akıp gitmesine müsade etmek (ki aslında tüm bu olumsuzlukları oluşturan da bizim düşüncelerimiz...) , gerçekten insan hayatında manevi aydınlanmayı sağlayan bir rehber kitap.
Bir çoğumuzun bildiği bir gerçek sadece şimdinin önemli olduğu, ancak bildiğimiz diğer bir çok doğru gibi bu da farkında olmamızdan bir süre sonra etkisini ve değerini yitiriyor. Benim için gerçekten içinden aldığım ve defalarca okuyarak sindirmeye, hayatıma sokmaya çalıştığım bir çok fikir , tema , öğreti vardı. Düşündüğüm, farkına vardığım ama yapamadığım, hayatıma nasıl uygulayacağımı bilemediğim, belki de hep egom tarafından çürütülen fikirler, biraz biraz yerine oturuyor kafamda, uygulaması zaman alacak gibi...
Bu kitabın devamı kitaplar da var.... Şimdinin Gücü Uygulama Kitabı, Varolmanın Gücü, Dinginliğin Gücü.
Kabul etmeliyim ki şu da var bu tür kitapları okumayı seviyor , yazanı da takdir ediyorum. İçeriklerinde buda'dan, budizmden, aydınlanmanın keyfine varmış keşişlerden , Isa'dan bahsediliyor. Ne güzel ki bizim inancımız olan fakat tam anlamıyla maalesef içeriğini kendimizde uygulayamadığımız, gerekliliklerini hayatımızla tam olarak bütünleştiremediğimiz dinimiz İslamiyet ve kitabımız Kur'an aydınlanmak, maneviyatı güçlendirmek konusunda en iyi kılavuz. Sanki tüm ideolojileri zaten içinde bulabileceğimiz bir dine mensubuz. (tabi uygulayanlar sözümün dışında kendilerini takdir ediyorum)
Rumi'nin dilinden düşürmediği ve insanın mutluluğunun veya huzurunun formülü olan "aşk" , "her şeyi sev" belki gerekirse "acı çek" "olanı kabul et", "hayata direnme" teorileri de manevi aydınlanmanın bizim için ne kadar içinde yaşadığımız ama içine giremediğimiz dinimizin temelinde yer aldığı bir gerçek, tabi farkında olana ve kabul edene... En güzeli de seni her an elinden yakalayıp acından çekeceğine emin olduğun Allah'ın varlığı ve buna duyduğun kayıtsız koşulsuz inanç, güvende olma hissi....
Bugün iyi olan, bugünü iyi yapar, geçmişini affeder, geçmişi ile barışır, geçmişin etkisinden kurtulur ve kendine iyi bir gelecek de hazırlar.
Hayatın akışına uyabilmek, olanı olduğu gibi kabullenmek, değiştiremediklerimiz için kendimizle barışmak, kabullenmek, karşımıza çıkan engellere , acılara, mutsuzluklara direnmeden onların içimizden akıp gitmesine müsade etmek (ki aslında tüm bu olumsuzlukları oluşturan da bizim düşüncelerimiz...) , gerçekten insan hayatında manevi aydınlanmayı sağlayan bir rehber kitap.
Bir çoğumuzun bildiği bir gerçek sadece şimdinin önemli olduğu, ancak bildiğimiz diğer bir çok doğru gibi bu da farkında olmamızdan bir süre sonra etkisini ve değerini yitiriyor. Benim için gerçekten içinden aldığım ve defalarca okuyarak sindirmeye, hayatıma sokmaya çalıştığım bir çok fikir , tema , öğreti vardı. Düşündüğüm, farkına vardığım ama yapamadığım, hayatıma nasıl uygulayacağımı bilemediğim, belki de hep egom tarafından çürütülen fikirler, biraz biraz yerine oturuyor kafamda, uygulaması zaman alacak gibi...
Bu kitabın devamı kitaplar da var.... Şimdinin Gücü Uygulama Kitabı, Varolmanın Gücü, Dinginliğin Gücü.
Kabul etmeliyim ki şu da var bu tür kitapları okumayı seviyor , yazanı da takdir ediyorum. İçeriklerinde buda'dan, budizmden, aydınlanmanın keyfine varmış keşişlerden , Isa'dan bahsediliyor. Ne güzel ki bizim inancımız olan fakat tam anlamıyla maalesef içeriğini kendimizde uygulayamadığımız, gerekliliklerini hayatımızla tam olarak bütünleştiremediğimiz dinimiz İslamiyet ve kitabımız Kur'an aydınlanmak, maneviyatı güçlendirmek konusunda en iyi kılavuz. Sanki tüm ideolojileri zaten içinde bulabileceğimiz bir dine mensubuz. (tabi uygulayanlar sözümün dışında kendilerini takdir ediyorum)
Rumi'nin dilinden düşürmediği ve insanın mutluluğunun veya huzurunun formülü olan "aşk" , "her şeyi sev" belki gerekirse "acı çek" "olanı kabul et", "hayata direnme" teorileri de manevi aydınlanmanın bizim için ne kadar içinde yaşadığımız ama içine giremediğimiz dinimizin temelinde yer aldığı bir gerçek, tabi farkında olana ve kabul edene... En güzeli de seni her an elinden yakalayıp acından çekeceğine emin olduğun Allah'ın varlığı ve buna duyduğun kayıtsız koşulsuz inanç, güvende olma hissi....
31 Ağustos 2012
İĞNEADA-KIRKLARELİ
Bu ağaçlarla çevreli müthiş yolda inanılmaz keyifli bir yolculuk yaptık ve buraya kadar gelmişken hatta İğneada'ya gitmeye niyet etmişken Dupnisa mağarasına da uğramadan gitmeyelim dedik. Oğuz mağaralar konusunda bir hayli tecrübeli olduğu için bu ona macera içeren bir oyun gibi geliyor artık ve acaip keyif alıyor... İğneada; doğası, denizi, ormanları bir harika ancak burası da bakım konusunda biraz emek istiyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bakış Açımız
İnsan ömrü ne kısa, oysa ki ne kadar çok şey var hayatta yapılacak, yaşanacak. 24 saate bir 24 daha eklense ve 2 günü 1 gün gibi, sevdiğimiz her şeyi 2 kere daha fazla yada 2 kat daha uzun yaşasak keşke.
Diyeceksiniz ki o zaman acılarda 2 kat olacak. Diyeceğim ki olmasa... Hayal bu ya acılarda 2'ye tam bölünebilse ve 1 yarım olsa bize kalan...
Acılara etkisiz eleman muamlesi yapıp, mutlulukları hep 2 ile çarpmaya çalışmak, sorunlara eşit zaman verip fazla üzerinde durmamak lazım hayatta ki bize verilen sürede bu sınavın tüm sorunlarını çözüp geçer not alabilelim.
Gerçi geçer not alsakta sonuç ne ki sınıf geçmek mi iyi bir hayata terfi etmek mi. Yok öyle bir sıralama tek amaç bu sınavı en az yürek acısıyla tamamlamak....son bardak suyumuzu içmeden, yıllar devirmiş o gözleri kapatmadan geriye dönüp baktığında hafıza son kez, en az kalbi kırmış olmalı insan, en az günahı işlemiş ama en fazla gezip/görmüş, en fazla sevmiş ve sevilmiş olmalı... ve bu hayatın üzerine bir bardak su içip öyle dalmalı son uykuya .... gy
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.
Benjamın Franklin
Diyeceksiniz ki o zaman acılarda 2 kat olacak. Diyeceğim ki olmasa... Hayal bu ya acılarda 2'ye tam bölünebilse ve 1 yarım olsa bize kalan...
Acılara etkisiz eleman muamlesi yapıp, mutlulukları hep 2 ile çarpmaya çalışmak, sorunlara eşit zaman verip fazla üzerinde durmamak lazım hayatta ki bize verilen sürede bu sınavın tüm sorunlarını çözüp geçer not alabilelim.
Gerçi geçer not alsakta sonuç ne ki sınıf geçmek mi iyi bir hayata terfi etmek mi. Yok öyle bir sıralama tek amaç bu sınavı en az yürek acısıyla tamamlamak....son bardak suyumuzu içmeden, yıllar devirmiş o gözleri kapatmadan geriye dönüp baktığında hafıza son kez, en az kalbi kırmış olmalı insan, en az günahı işlemiş ama en fazla gezip/görmüş, en fazla sevmiş ve sevilmiş olmalı... ve bu hayatın üzerine bir bardak su içip öyle dalmalı son uykuya .... gy
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.
Benjamın Franklin