23 Aralık 2010

Bir Yıl Daha Bitiyor _ Murathan Mungan

bir yıl daha bitiyor
İşte bu kadar duru, bu kadar yalın
bu kadar el değmemiş
sıradan bir gerçeği daha kolları bağlı hayatımızın
bir şiire nasıl dahil edilir bir yılın son günleri
her sonda her başlangıçta ve her defasında
alır gibi bir başkasını karşımıza
perdeler çekip, ışıklar söndürüp
oturup yatağın içinde bir başımıza
sorgulamak kendimizi
öğrenmek ikizin anadilini, ikinci belleğimizi
öğrenmek kendimizle hesaplaşmanın buzul ilişkilerini
bu aynaların dehlizlerinde gezinirken görürüz
karanlık günlerimizin kenar süslerini

biterken bir yılın son günleri
biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini
gençlik ikindilerini
kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri

Bir yıl daha bitiyor.
Düşlerim, tasalarım,
yarım kalmış onca şey, her yıl
biraz daha kısalıyor bir öncekinden.
Bana mı öyle geliyor yoksa daha mı
hızlı ilerliyor zaman insan yaşlanırken.

Kırdım mı, incittim mi birilerini?
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler?
Kendimi yeniledim mi yaşadıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim, dostluklarımı, ilişkilerimi.
Çoğalttım mı eksiklerimi?
Gözlerim çocukluk fotoğraflarımda mı kaldı?
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?

Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış,
saçlarım taranmış,
giysilerim ütülü, odam düzenli mi?

Ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?
Geri verdim mi aldıklarımı;
Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları?
Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
hâlâ sevebiliyor muyum insanları?

Ovmalı gümüşlerimi, bakırlarımı,
cila geçmeli ahşaplarıma.
Ovmalı umutları. Saklı tutmalı gelecek inancını,
yarınları eksik etmemeli ağzımdan
hançer kıvamındaki o karamizah tadını.
Şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım.
Sonra köşe başından bir demet çiçek alıp
öyle başlamalıyım akşama, yeni bir yıla.
Ama nedense her şeyin tadı dağılıyor ağzımda.
Bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında?
Aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta.


Murathan Mungan

0 yorum:

Bakış Açımız

İnsan ömrü ne kısa, oysa ki ne kadar çok şey var hayatta yapılacak, yaşanacak. 24 saate bir 24 daha eklense ve 2 günü 1 gün gibi, sevdiğimiz her şeyi 2 kere daha fazla yada 2 kat daha uzun yaşasak keşke.
Diyeceksiniz ki o zaman acılarda 2 kat olacak. Diyeceğim ki olmasa... Hayal bu ya acılarda 2'ye tam bölünebilse ve 1 yarım olsa bize kalan...
Acılara etkisiz eleman muamlesi yapıp, mutlulukları hep 2 ile çarpmaya çalışmak, sorunlara eşit zaman verip fazla üzerinde durmamak lazım hayatta ki bize verilen sürede bu sınavın tüm sorunlarını çözüp geçer not alabilelim.
Gerçi geçer not alsakta sonuç ne ki sınıf geçmek mi iyi bir hayata terfi etmek mi. Yok öyle bir sıralama tek amaç bu sınavı en az yürek acısıyla tamamlamak....son bardak suyumuzu içmeden, yıllar devirmiş o gözleri kapatmadan geriye dönüp baktığında hafıza son kez, en az kalbi kırmış olmalı insan, en az günahı işlemiş ama en fazla gezip/görmüş, en fazla sevmiş ve sevilmiş olmalı... ve bu hayatın üzerine bir bardak su içip öyle dalmalı son uykuya .... gy
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.

Benjamın Franklin

Kaç Tık